11 Kasım 2018 Pazar

AYIPLI ARAÇ DAVALARINDA FAİZ ARACIN TESLİM EDİLDİĞİ TARİHTEN İTİBAREN BAŞLAR


T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2013/6898 K.2013/21574 T. 17.9.2013

ÖZET: Kliması devamlı arıza yapan ayıplı araç hakkında açılan bedel iadesi davasında,

1- Aracın davacı elinde iken geçirdiği kazalar nedeni ile araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı belirlenmeli, oluşmuşsa bu miktarın iade edilecek bedelden mahsubuna karar verilmelidir.

2- Davacı aracı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz talep edemeyeceğinden, satışa konu aracın davalılara iade tarihinin tespiti ile bu tarih itibariyle faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, alacağa satış tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilemez.



DAVA ve KARAR: Davacı, davalılardan 19/09/2008 tarihinde satın almış olduğu aracın klimasının alındığı günden itibaren arıza yaptığını, aracın defalarca servise götürülüp tamir ettirilmesine rağmen sorunun devam ettiğini, davalıların aracı geri almalarına rağmen araç için ödenen bedeli iade etmediklerini belirterek aracın davalıya iadesi ile araç bedeli olarak ödenmiş olan 31.162,85 TL’nin ödeme tarihi olan 19/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.



Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.



Mahkemece, davanın kabulü ile davaya konu ayıplı aracın davalıya iadesi ile 31.162,85 TL’nin, aracın davacıya satış tarihi olan 19/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.



1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.



2-Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiası ile açılan satış bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de, davalı tarafça, aracın davacı kullanımında bulunduğu süre içinde kaza geçirdiği, meydana gelen hasarlar nedeniyle de araçta değer kaybı oluştuğu yönündeki savunmalar üzerinde durulmamış, bu konuda inceleme ve araştırma yapılmamıştır. O halde mahkemece, aracın davacı elinde iken geçirdiği kazalar nedeni ile araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı noktasında taraflar, mahkeme ve Yargıtay’ın denetimine açık konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden rapor aldırılarak, rapor sonucuna göre, bu miktarın iade edilecek bedelden mahsubunun gerektiği hususu dikkate alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.



3-Davacı dava dilekçesinde, satın almış olduğu aracın daha sonra davalıya iade edildiğini belirtmiş ise de, mahkemece satış tarihinden itibaren faize hükmedildiği anlaşılmaktadır. Davacı aracı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz talep edemeyeceğinden, satışa konu aracın davalılara iade tarihinin tespiti ile bu tarih itibariyle faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu husus göz ardı edilerek, alacağa satış tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması da, ayrıca usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.



SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1.bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 462.80 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.