11 Kasım 2018 Pazar
Belediyeden arsası üzerine yaptırdığı inşaattan bir daire alan şahıs bu durumun belediyenin mesleki ve ticari faaliyeti içinde olmamasından dolayı tüketici sıfatına haiz değildir,bu durumda genel mahkemelere başvurmalıdır.
T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2007/1088 K. 2007/4648 T. 3.4.2007
ÖZÜ : Somut olayda, davacı davalı belediyenin arsası üzerine yaptırdığı inşaattan bir daire almış olup, belediye arsa sahibi konumunda olmakla birlikte daire satımını mesleki ve ticari amaçla yaptığı da söylenemez. Satıcının mesleki ve ticari faaliyeti içinde olmayan satım ilişkisine dair davanın tüketici mahkemesinde görülmesi mümkün değildir. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir.
DAVA ve KARAR : Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalı belediyeye ait arsa üzerine dava dışı müteahhit tarafından ilgili bağımsız bölümü belediyenin açtığı ihaleye girerek satın aldığını, dairenin oda duvarlarının nemlenip küflendiğini, pencere duvarlarında sesler gelmeye başlayıp, çatlaklar oluştuğunu ileri sürerek eksik ve ayıplı işler bedelinin tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 33.758,12.- YTL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda, davacı davalı belediyenin arsası üzerine yaptırdığı inşaattan bir daire almış olup, belediye arsa sahibi konumunda olmakla birlikte daire satımını mesleki ve ticari amaçla yaptığı da söylenemez. Satıcının mesleki ve ticari faaliyeti içinde olmayan satım ilişkisine dair davanın tüketici mahkemesinde görülmesi mümkün değildir. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken tüketici mahkemesince davanın görülmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 03.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.