10 Kasım 2018 Cumartesi

Bir davada usul yönünden red sebepleri var ise, davanın usulden reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekir.


T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2004/14904 K. 2005/5351 T. 4.4.2005
ÖZÜ : Bir davada usul yönünden red sebepleri var ise, davanın usulden reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekir. Davanın hem usulden hem de esastan reddine karar verilmesi mümkün değildir.
DAVA ve KARAR : Davacı, davalıların şirkete ait konaklama tesisinde tatil yaptıklarını ve beğenerek 5.7.2000 tarihinde 50 yıl süreli devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını ve karşılığında toplam 3640 dolar bedelli 30 adet bono verdiklerini ancak bakiye 2440 doların ödenmediğini ileri sürerek, faizi ile ödetilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, sözleşmede tatil hakkı veren Primary Holiday’in tüzel kişiliğe sahip olmayan bir isim olduğu, davacı Abdullah’ın sözleşmede herhangi bir sıfatının bulunmadığı, satıcının tüzel kişiliği bulunmadığından sözleşmenin tanzim edildiği tarihten itibaren yok hükmünde olduğu açıklanmış, ayrıca da sözleşmenin 4077 sayılı kanun kapsamında kapıdan satış niteliğinde bulunduğu ve cayma belgesinin verilmediği gibi tebliğlerde belirtilen şekil şartlarına da uyulmadığı açıklanmış ve davanın bu nedenlerle reddine karar verilmiştir. Mahkemece, bu şekilde kararın gerekçe bölümünde davanın hem esastan hem de usulden red sebepleri açıklanmış, hüküm kısmında ise, sadece davanın reddi denilmiştir. Bir davada usul yönünden red sebepleri var ise, davanın usulden reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekir. Davanın hem usulden hem de esastan reddine karar verilmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 4.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.