Taksitli satışlarda senetler sadece nama yazılı olmalıdır; nama yazılı olmayan senetler geçersizdir
T.C.YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ E. 2009/1044 K. 2009/7007 T. 21.5.2009
ÖZÜ :Dava,
bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemidir. Dava konusu senetler taksitli
mobilya satışına ilişkin olarak 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı
yasanın 6/A maddesinin yürürlüğe girdiği 6.3.2003 tarihinden sonra
düzenlenmiştir. Yasanın bu amir hükmüne göre dava konusu senetler nama yazılı
olarak düzenlenmesi gerekirken emre muharrer olarak düzenlendiğinden
geçersizdir. Söz konusu davada, geçersiz olan bu senetlere ciro yoluyla hamil
olan Celal iyiniyetli olup borçlunun zararına hareket etme kastı bulunmadığı
savunmasında bulunamaz.
DAVA ve KARAR
: Davacı, davalılardan satın aldığı mobilyanın bakiye bedelinin 6 eşit
taksitte ödenmesinin kararlaştırıldığını, bakiye 4.250.YTL için bono
imzaladığını ancak mobilyaların teslim edilmediği gibi bononun da üçüncü kişiye
ciro edilerek üçüncü kişi tarafından takibe konulduğunu bildirerek bono
nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, ödenen 750.YTL peşinatın tahsiline
karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar cevap
dilekçesi sunmamış, davaya müdahil olan C. Ö. yaptığı icra takibine konulan
tedbirin kaldırılarak takibin devamının sağlanmasını talep etmiştir
Mahkemece, ödenen
750.YTL peşinat ve 4.250.YTL’lik bakiye satış bedeli toplamı 5000YTL’nin davalı
satıcılardan tahsiline, dava konusu bononun ciro yoluyla devri nedeniyle
iptaline ilişkin talebin reddine, asli müdahilin davasının kabulü ile ciro yolu
ile devrolunan takibe konu senede bağlı alacak nedeniyle hak iddia
edebileceğinin tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz
edilmiştir.
1- Davacının davalı
satıcılardan aldığı mobilya için 12.4.2005 tarihinde taksitli satış sözleşmesi
imzaladığı ve 750.YTL peşinat verdiği, bakiye 4.250.YTL için 11.1.2005 tanzim
tarihli, 25.3.2005 vadeli alacaklısı T. B. ( … veya emrü havalesine yazılı… )
senet verdiği, mobilyaların teslim edilmediği, davalı satıcılara ulaşılamadığı
hususları dosya kapsamından anlaşıldığı gibi taraflar arasında da ihtilaflı
değildir. Dava konusu taksitli satış sözleşmesinde bakiye bedel için verilen
senet davalı satıcılar tarafından asli müdahil C.’ye ciro edilmiş, 12.4.2005
tarihinde takibe konulmuştur. Asli müdahil bu senedin mobilya mağazasını davalı
satıcılara kiraladığı için kira bedeline karşılık aldığını, taraflar arasındaki
akdi ilişkiyi bilmediğini savunarak icra dosyasına konulan tedbirin
kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık bonolara ciro yoluyla hamil olan Cin
iyi niyetli hamil olup olmadığı, bile bile borçlunun zararına hareket edip
etmediği TTK 590-599 maddeleri gereği senet keşidecisinin lehdara karşı ileri
sürebileceği derilerin hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği hakkındadır.
6.3.2003 tarihinde
yürürlüğe giren 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin korunması
Hakkında Kanunun 6/A maddesi, “taksitli satışlarda sözleşmeden ayrı olarak
kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senet, her bir taksit
ödenmesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenir.
Aksi takdirde kambiyo senedi geçersizdir.” düzenlemesini getirmiştir.
Yukarıda açıklandığı
üzere dava konusu senetler taksitli mobilya satışına ilişkin olarak 4822 sayılı
yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 6/A maddesinin yürürlüğe girdiği 6.3.2003
tarihinden sonra 10.10.2003 tarihinde düzenlenmiştir. Yasanın bu amir hükmüne
göre dava konusu senetler nama yazılı olarak düzenlenmesi gerekirken emre
muharrer olarak düzenlendiğinden geçersizdir. Bilindiği gibi Emre yazılı
senetler TTK 559, 560, 743 maddelerinde yazılı esaslar dahilinde
devredilebilir. Buna karşılık nama yazılı senetlerin devrinde zilyedliğin devri
yanında alacağın temliki sonuçlan doğuracak şekilde devredilmesi gerekir. Nama
yazılı senette hak sahibi olmayan bir kimseden iyiniyetle devir alındığı
gerekçesiyle iktisap mümkün değildir. Senet hamili TTK 599. maddesi gereği
kendisinin iyi niyetli hamil olduğu savunmasında bulunamaz. Somut olayda
Celal’e ciro edilen senetlerin nama yazılı olarak düzenlemesi yasal zorunluluk
olmasına rağmen, emre muharrer olarak düzenlenmesi nedeniyle geçersizdir.
Geçersiz olan bu senetlere ciro yoluyla hamil olan Celal iyiniyetli olup
borçlunun zararına hareket etme kastı bulunmadığı savunmasın da bulunamaz.
Davaya konu senetlerin lehdar satıcılar yönünden karşılıksız kaldığı sabit
olduğuna göre bu davalılar yönünden de iptali ile davanın kabulüne karar
verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya
aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda 2. bentte
açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 21.05.2009 gününde
oybirliğiyle karar verildi.