T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2009/11760 K. 2010/7618 T. 16.6.2010
ÖZÜ : Dava konusu aracın bazı kısımlarının mevcut boyasının üstüne tekrar
boya çekilmek suretiyle sonradan boyandığı, araçtaki ayıbın gizli ayıp
niteliğinde olduğu bilirkişi incelemesi sonucunda saptanmıştır. Araçtaki gizli
ayıbın satıştan sonra oluştuğuna ilişkin delil bulunmadığına göre aracın
satılırken gizli ayıplı olarak satıldığı kabul edilmelidir, Davacı alıcı aracın
birçok yerinde orijinal boya dışında boyalı olan bir aracı kabule zorlanamaz.
DAVA ve KARAR : Taraflar arasındaki ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi
davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın
kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde
davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup
düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan 2002 model Opel Combo 1.7 DTİ
marka aracı satın aldığını, müvekkilinin aracı satmak istediğinde araçtaki boya
kalınlığının orijinal olmadığını öğrendiğini, araçta standart dışı boya
kalınlığının mevcut olduğunu belirterek ayıplı aracın yenisi ile
değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde satış bedelinin tahsiline karar
verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda orijinal boya film
kalınlığı değerinin ortalama 70-100 mikron aralığında olması gerekirken 110-470
mikron aralığında olduğunun tespit edildiği, araç üzerinde kısmi boya
dökülmeleri olduğu, boyanın orijinal olmaması nedeniyle araçta gizli ayıp
bulunduğu, bunun aracın misli ile değiştirilmesine yol açmayacağı, ancak aracın
ayıpsız değeri ile ayıplı değeri arasındaki farkı davacının davalılardan
isteyebileceği gerekçesiyle davanın 3.235,79 TL için kısmen kabulüne, fazlaya
ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz
edilmiştir.
Dava konusu aracın bazı kısımlarının mevcut boyasının üstüne tekrar boya
çekilmek suretiyle sonradan boyandığı, araçtaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde
olduğu bilirkişi incelemesi sonucunda saptanmıştır. Araçtaki gizli ayıbın
satıştan sonra oluştuğuna ilişkin delil bulunmadığına göre aracın satılırken
gizli ayıplı olarak satıldığı kabul edilmelidir, Davacı alıcı aracın bir çok
yerinde orijinal boya dışında boyalı olan bir aracı kabule zorlanamaz.
Mahkemece gizli ayıplı aracın yenisiyle değiştirilmesi gerektiği halde aracın
ayıplı değeri ile ayıpsız değeri arasındaki farka hükmedilmesi isabetsiz olup
bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına
BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.06.2010 gününde
oybirliğiyle karar verildi.