23 Aralık 2016 Cuma

Aracın sola çekme arızası üretim hatasıdır ve onarımı yapılamazsa; tüketiciye bedel iadesi yapılmalı veya aracın yenisinin verilmesi gerekir.




T.C. YARGITAY13. HUKUK DAİRESİ E. 2003/3014 K. 2003/6262 T. 21.5.2003

ÖZÜ : Dosyadaki delillerden, araçtaki sola çekme şikâyetinin üretim hatası olduğu, anlaşılmıştır. Davacı tüketicinin tercih hakkını onarım yönünde kullanmasına rağmen, aracın halen arızasının giderilmediği, dolayısıyla yasanın 13/3 ve anılan tebliğin 12. maddesindeki değiştirme koşullarının oluştuğu, açıktır.

Yargılama sırasında görüşüne başvurulan teknik bilirkişiler, adeta tamirci gibi rapor vermişlerdir. Oysa bilirkişinin görevi, HUMK.nun 275 maddesi gereğince çözümü özel bilgiyi gerektiren hallerde görüş bildirmekten ibarettir. Ayrıca bu davada hukukçu bilirkişide dinlenemez. Hâkimin kendi hukuk bilgisiyle karar vermek gerekir.

DAVA ve KARAR : Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ile davalı vekili avukatın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı, davalıdan satın aldığı araçta çeşitli arızalar çıktığını, bir çok kez servise götürdüğü halde, arızların giderilemediğini öne sürerek, aracın ayıpsız yeni bir araçla değiştirilmesini, bu mümkün olmazsa anahtar teslim bedelinin tahsilini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacının 25.12.2001 tarihinde davalıdan satın aldığı aracın, sola çekmesi üzerine, 4.3.2002 tarihinde servise götürüldüğü, servis raporuna göre bu arazının giderilmesi için bazı parçaların değiştirildiği ancak arızanın giderilememesi üzerine, aracın servise bırakılmasının istendiği halde, bırakılmadığını davalı savunmuştur. Davacı ise, birçok kez servise başvurduğu halde, kendisine servis fişi verilmediğini, aracın yüksekten düşmesi sonucu bu arızanın meydana gelmiş olabileceğini, keza aracın altında yapılan kontrollerde her hangi bir kullanım hatasından söz edilmeden, korozyona uğradığının belirtildiğini, ileri sürmüştür.

Yargılama sırasında görüşüne başvurulan teknik bilirkişiler, adeta tamirci gibi rapor vermişlerdir. Oysa bilirkişinin görevi, HUMK.nun 275 maddesi gereğince çözümü özel bilgiyi gerektiren hallerde görüş bildirmekten ibarettir. Ayrıca bu davada hukukçu bilirkişide dinlenemez. Hâkimin kendi hukuk bilgisiyle karar vermek gerekir. 4077 sayılı Yasanın 13/3 maddesi gereğince, garanti süresi içerisinde sık sık arızalanması sonucu maldan yararlanamamanın süreklilik arzetmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması hallerinde, tüketici malın ücretsiz olarak yenisiyle değiştirilmesini talep edebilir. Onarım hakkını kullanan tüketici, Garanti Belgesi ile Tanıtma ve Kullanma Kılavuzunun Uygulama Esaslarına Dair Tebliğin ( TRKGM-95/116-117 ) 12. maddesindeki şartların oluşması halinde, aracın yenisiyle değiştirilmesini isteyebilir. Dosyadaki delillerden, araçtaki sola çekme şikâyetinin üretim hatası olduğu, anlaşılmıştır. Davacı tüketicinin tercih hakkını onarım yönünde kullanmasına rağmen, arcın halen arızasının giderilmediği, dolayısıyla yasanın 13/3 ve anılan tebliğin 12. maddesindeki değiştirme koşullarının oluştuğu, açıktır. Mahkemece davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 275.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 21.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.