11 Kasım 2018 Pazar
4077 sayılı yasaya göre kapıdan satış özelliğine sahip olmayan sözleşmelerde cayma bildirimi belgesi vermeye gerek yoktur.
T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2000/4876 K. 2000/5213 T. 29.5.2000
ÖZÜ : Dava senetlerin iadesi talebidir. Taraflar arasında yapılan beyaz döneme ilişkin 5.1.1997 tarihli sözleşme daha sonra, davacıların müracaatı üzerine mavi döneme ilişkin yeni bir sözleşme yapılarak değiştirildiğine göre, artık taraflar arasındaki satışın 4077 sayılı kanunun 8. maddesindeki kapıdan satış olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle satış sırasında satıcı tarafından, davacılara cayma bildirimi belgesi verilmesi zorunluluğu yoktur.
DAVA ve KARAR : Davacılar, davalı taraf ile devre tatil sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmede tatil yapılacak yer ve zamanın belli olmadığını, böylece hataya düşürüldüklerini öne sürerek sözleşmenin feshine, ödedikleri 2980 doların ve henüz ödenmeyen senetlerin iadesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Güven Ş., davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacılara cayma bildirimi belgesi verilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Güven Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında yapılan beyaz döneme ilişkin 5.1.1997 tarihli sözleşme daha sonra, davacıların müracaatı üzerine mavi döneme ilişkin yeni bir sözleşme yapılarak değiştirildiğine göre, artık taraflar arasındaki satışın 4077 sayılı kanunun 8. maddesindeki kapıdan satış olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle satış sırasında satıcı tarafından, davacılara cayma bildirimi belgesi verilmesi zorunluluğu yoktur. Ancak sözleşmede tatilin hangi tarihte kullanılacağı hususunda bir açıklık bulunmadığı gibi, davalı satıcı sözleşmenin 4. maddesindeki taahhüdünü yerine getirdiğini ispat edemediğinden, davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece bu gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabul edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın gerekçesi düzeltilerek onanması, HUMK.nun 438/son maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ : Kararın gerekçesinin yukarıda açıklanan şekilde değiştirilerek, sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın onama harcından çıkartılmasına, 29.05.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.