11 Kasım 2018 Pazar

AYIPLI MAL VE HİZMETE İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

  Ağır kusuru olan satıcı zamanaşımı süresinden yararlanamaz.

T.C.YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2007/4467 K. 2007/8531 T. 18.6.2007

ÖZÜ : Davalının inşaattan önce gerekli zemin etüdünü gerektiği gibi yapmamasından dolayı zeminde meydana gelen çökmeler nedeniyle dava konusu zararın meydana geldiği iddia edildiğine göre bunun doğru olması halinde davalının yasada belirtildiği şekilde “satıcının ağır kusuru” kabul edilerek davalının zamanaşımı süresinden yararlandırılmaması gerekir.

DAVA VE KARAR : Davalı idare, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak esastan da davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, taşınmazın teslim edildiği 09.02.1996 tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacının dava konusu taşınmazı ilk maliki olan Sonnur’dan 17.12.1998 tarihli noter devir sözleşmesi ile devir aldığı, tapu devrinin ise davalı idare tarafından 30.03.2001 tarihinde yapıldığı davacının ise eldeki davayı 26.04.2004 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında ilişki alım-satım hukuki ilişkisi olup BK’nın 125. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımının başlangıcı tapu devrinin yapıldığı 30.03.2001 tarihidir. Davacı ise eldeki davayı 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 26.04.2004 tarihinde açtığına göre olayda zamanaşımı süresinin dolduğundan bahsedilmesine olanak bulunmamaktadır. Ayrıca, 4077 Sayılı Yasa’nın 4. maddesinin 4. fıkrasına göre de “…satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz” hükmü karşısında da davalının inşaattan önce gerekli zemin etüdünü gerektiği gibi yapmamasından dolayı zeminde meydana gelen çökmeler nedeniyle dava konusu zararın meydana geldiği iddia edildiğine göre bunun doğru olması halinde davalının yasada belirtildiği şekilde “satıcının ağır kusuru” kabul edilerek davalının zamanaşımı süresinden yararlandırılmaması gerekir.

Mahkemece değinilen bu yönler gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 18.06.2007 gününde karar verildi.