T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2009/9366 K. 2010/488 T.
21.1.2010
ÖZÜ : Aracın Motorunda Eksantrik Zincir Kapağında Tespit
Edilen Çatlak Ve Kapak Değiştirilirken Silindirlerde Tespit Edilen Çizilmenin
Kullanıcıdan Kaynaklanmayan İmalat Hatasından Kaynaklanan Gizli Ayıptır.
DAVA ve KARAR : Taraflar arasındaki araç bedelinin ödenmesi davasının
yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine
yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi
üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalıdan 1.7.2005 tarihinde araç satın aldığını,
motor arızası nedeniyle birçok kez servise götürdüğünü, 9.5.2007 tarihinde
motor arızası nedeniyle servise teslim ettiğinde motor değiştirme işlemine
girildiğini, 30 işgünü geçmesine rağmen aracın tamir edilerek teslim
edilmediğini, ayrıca araçtaki esaslı hata nedeniyle aracın kabulünün mümkün
olmadığını ileri sürerek, ödemiş olduğu satış bedelinin yasal faizi ile
birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, onarımın 30 işgünü içerisinde yerine
getirilememesinde davacının kusurlu olduğunu, bedel iadesinin yasal
koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 30 günlük tamir süresinin aşılmasında davalıdan
kaynaklanmayan motor bloğunun yurtdışından ithali ve davacıdan kaynaklanan
vekaletname düzenlenmesinde meydana gelen gecikmenin etken olduğu gerekçesiyle
davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 1.7.2005 tarihinde satın aldığı aracın defalarca
arızalandığını, yasal tamir süresinin aşıldığını, araçtaki esaslı hata
nedeniyle aracın kabulünün mümkün olmadığını ileri sürerek, ödemiş olduğu
bedelin tahsilini talep etmiş, davalı ise yasal tamir süresinin aşılmasında
davacının kusurlu olduğunu, bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 4.maddesi hükmü gereğince tüketici
satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, verdiği
bedelin iadesini, ayıp nispetinde bedelin tenzilini, ayıbın giderilmesi için
gerekli onarımın yapılmasını, son olarak da aracın yenisi ile değiştirilmesini
isteyebilir. Aynı Kanunun 13.maddesinin 3. fıkrasında da "Tüketici onarım
hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle
maldan yaralanamamasının süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami
sürenin aşılması veya tamirin mümkün bulunmadığının anlaşılması halinde.
4.maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir" hükmü
bulunmaktadır. Öte yandan 14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14.maddesinde
de "tüketicinin onarım hakkını kullanılmasına rağmen malın tüketiciye
teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içerisinde kalmak
kaydıyla bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya
farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi
içerisinde farklı arızaların toplamının 6'dan fazla olması unsurlarının yanı
sıra bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması ve tamir için gereken
azami sürenin aşılması durumunda tüketicinin bedel iadesi talep
edebileceği" hükmü mevcuttur. Açıklanan bu Kanun ve Yönetmelik hükümleri
ışığında dava konusu olaya bakılacak olursa, davacı tarafından 15.6.2005
tarihinde satın alınan araçta birçok kez arıza meydana geldiği, 16.9.2006,
28.9.2006, 14.12.2006, 21.4.2007 ve 9.5.2007 tarihlerinde aracın servise
girdiği, ikiden fazla aynı nitelikte aracın motoru ile ilgili arızanın
oluştuğu, onarım ve parça değişikliği işlemlerinin yapıldığı, son olarak
9.5.2007 tarihinde servise girdiğinde motor bloğunun değiştirilmesine karar
verilerek aracın 30 işgünü geçtikten sonra 26.6.2007 tarihinde teslime hazır
getirildiği, yasal tamir süresinin aşılmasında davacının kusurunun bulunmadığı,
dosyada mübrez bilirkişi raporuna göre de aracın motorunda eksantrik zincir
kapağında tespit edilen çatlak ve kapak değiştirilirken silindirlerde tespit
edilen çizilmenin kullanıcıdan kaynaklanmayan imalat hatasından kaynaklanan gizli
nitelikte ayıp olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece az yukarda
açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri ile maddi olgular dikkate alınarak
oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile
yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup
bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz
eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde
iadesine, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.