Devre tatil sözleşmelerinde tüketicinin ödeyeceği zorunlu giderlerin yabancı para ile belirlenmesi hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
T.C.YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ E. 2006/13233 K. 2007/1091 T. 1.2.2007
ÖZÜ : Davaya
konu olan Devre Tatil Sözleşmesinin 27/son maddesinde davalı
şirketin tespit ettiği işletme giderlerine itiraz edilmeyeceği belirtilmiş ise
de, davacılar ile müzakere edilerek sözleşmeye konulduğu kanıtlanmayan ve
sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerde davacılar aleyhine dengesizliğe neden
olabilecek bu hüküm, 4077 sayılı Kanun kapsamında haksız şart niteliğinde
olduğundan geçersizdir.
DAVA ve KARAR
: Davacılar, davalı ile aralarında düzenlenen sözleşme ile devre tatil
hakkı satın aldıklarını, davalının sözleşmeye, hakkaniyete ve borçlar kanununa
aykırı olarak, yüksek miktarda ve yabancı para cinsinden işletme aidat bedeli
olarak 2004 yılı için 660 Euro belirleyip istediğini bildirip, yüksek olan
işletme aidat bedelinin düşürülmesini istemiştir.
Davalı, davacıların
iddiasının doğru olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın
kısmen kabulü ile 2004 yılı aidatının 151 Euro olarak tespitine karar verilmiş;
hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava, davalı şirket
tarafından yabancı para birimi ile belirlenip istenen işletme aidat bedelinin,
yasaya, sözleşmeye ve hakkaniyet ilkelerine aykırı ve yüksek olarak
belirlendiği iddiası ile açılmıştır.
Taraflar arasında
düzenlenen ( davacılar, M. O. Ö. ve F. G. Ö. ile 28.1996 tarihli, M. ve R. S.
ile 25.2.1995 tarihli ) 40 yıl süreli sözleşmenin “Kullanım yönetmeliği”
başlıklı kısmındaki 15. maddesi ile “Devre tatil hakkı sahiplerinden hiçbiri
ortak yer ve mekanlar üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek, kendi bağımsız
bölümünün’ durumu veya sübjektif nedenleri gerekçe göstererek bunlardan
faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle buna ilişkin
gider ve avans payım ödemekten kaçınamaz”, 20. maddesi “işletmeci yönetim
ücretini bu yönetmeliğin 27 .maddesine göre saptayacaktır.” , 27. maddesine
göre “Büyük onarım süresi; içinde bağımsız bölüm tümü ile kontrol edilerek
onarım ve tadilat yapılır, yıpranma süresini dolduran eşya yenisi ile
değiştirilir, eksiklikler tamamlanır.
Devre tatile konu
bağımsız bölümün sözleşmeye ekli listedeki teferruat ve mütemmim cüz niteliğindeki
eşyası yıpranma süresi öncesi kullanılmaz duruma düşerse, işletmeci tarafından
eşdeğer yenisi ile değiştirilir. Bu konuda doğan masraf iştirak payına
eklenir.”, 27. maddesi, işletme giderlerine iştirak başlıklı olup, “işletme
aidatının saptanması. Devre-tatil sahipleri Naturhavsların ve naturland
içindeki ortak bölgelerin tüm altyapı ve çevre tesislerinin tamir, bakım,
yenileme ve düzenleme masrafları ile kalite artırıcı ve kullanma yeni menkul
değerler katıcı giderlere katılmakla yükümlüdürler. Bu konulara ait giderler
işletmeci tarafından tespit edilerek; devre tatil sahiplerine kullandıkları
Naturhavs büyüklüğü ile devre zamanı dikkate alınarak paylaştırılır.
Diğer yönden tüm
işletme ve yönetim giderleri aynı yöntemle tespit edilir ve paylaştırılır.
N. işletmecisi çağdaş
üstün kaliteyi ve yaşam standartlarım sürekli hedef almayı ve tüketicisini bu
ilkeler çerçevesinde en üst düzeyde korumak niyetiyle işletme sistemini sürekli
geliştirir. Bu anlamda yapılacak modernizasyon giderleri işletme gideridir ve
paylaştırılır.
Birinci ve ikinci
paragrafta tespit edilip bütçelenen giderler o yılın ilk ayı içinde devre tatil
sahiplerinden tahsil edilir. Devre tatil sahibi bu şeklide tespit edilen
işletme giderlerine itiraz ve katılmaktan imtina edemez” hükümleri
getirilmiştir. Devre tatil hakkı sahiplerinin her yıl ödemeleri gereken işletme
giderlerinin işletme için yapılan hangi masraf kalemlerinden oluşacağı yukarıda
belirtilen sözleşme hükümlerinde açıklandığı gibi, işletme giderlerini
belirleme hakkı ve yetkisi de davalı şirkete aittir. Yine davalı şirketin
istediği işletme giderlerinin yapılmış olan ve sözleşmede belirtilen masraf
kalemlerinden oluşması, yapılmayan masrafların ve sözleşmede belirtilmeyen
masrafların işletme giderlerine dahil edilmemesi gerekir. Sözleşmenin 27/son
maddesinde davalı şirketin tespit ettiği işletme giderlerine İtiraz
edilmeyeceği belirtilmiş ise de, davacılar ile müzakere edilerek sözleşmeye
konulduğu kanıtlanmayan ve sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerde davacılar
aleyhine dengesizliğe neden olabilecek bu hüküm, 4077 sayılı Kanunun 6. maddesi
kapsamında haksız şart niteliğinde olduğundan geçersizdir. İşletme giderinin
belirlenmesi hakkı davalıya tanınmış ise de bu hak Medeni Kanunun 2. maddesinde
düzenlenen iyiniyet kurallarına uygun olarak kullanılmalı ve sözleşmede işletme
giderleri için yabancı para cinsinden belirlenip ödeneceğine ilişkin bir
kararlaştırma olmadığından işletme gideri Türk para birimi cinsinde
belirlenmelidir. Davalının bu hakkını kötüye kullandığı iddia edildiğinde de
bunun mahkemece denetlenmesi gerekir.
Öyle olunca
davacıların iddiası doğrultusunda, davalı tarafından belirlenip istenen işletme
giderlerinin sözleşme hükümlerine ve iyiniyet kurallarına uygun olarak
belirlenip belirlenmediği araştırılmalıdır. Bu amaçla davalının davacıların
devre tatil haklarının bulunduğu tatil köyüne ( işletmeye ) ait defter ve
kayıtları üzerinde ve mahallinde inceleme yaptırılarak, sözleşmeye davacıların
katılmaları gereken ve gerçekten yapıldığı belirlenen masraflar kalemlerine
göre ve mevcut giderlerin piyasa rayiç ve koşullarına uygun olup olmadığı
araştırılarak, davacıların ödemeleri gereken işletme giderleri Türk parası
cinsinden belirlenmelidir. Böylece davalının sözleşmeden kaynaklanan yetkisini
kullanırken olması gereken özen borcunu yerine getirip getirmediği, davacıların
aleyhine kötüye kullanıp kullanmadığı da araştırılmalıdır. Mahkemece, yukarıda
açıklanan ilkeler doğrultusunda bir araştırma ve inceleme yapılmadan, eksik
inceleme ile afakî düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya
aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan
nedenlerle kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine
göre tarafların diğer temyiz taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, peşin
alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 01.02.2007 gününde oybirliği ile
karar verildi.