10 Kasım 2018 Cumartesi

KDV iade formuyla ilgili uyuşmazlık tüketici hukukunu ilgilendirir.


T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2006/8375 K. 2006/10944 T. 4.7.2006

ÖZÜ: Davacı, 16.08.2004 tarihinde davalı şirketten 2.751.204.000 TL’ye dizüstü bilgisayar ve çantasını satın aldığını, yurtdışında ikamet ettiğinden KDV iadesi alabilmek için davalıdan KDV iade formu istediğini, davalının kabul etmemesi nedeniyle satılan malın iade alınarak ödediği bedelin alım satım tarihinden faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile bilgisayar satıcısı davalı şirket arasındaki ilişki 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan vergi mahkemelerinin görevleri 2576 sayılı yasanın 6. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre tüketici ile satıcı arasındaki uyuşmazlık anılan mahkemelerin görev alanı dışındadır.

DAVA ve KARAR: Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı, 16.08.2004 tarihinde davalı şirketten 2.751.204.000 TL’ye dizüstü bilgisayar ve çantasını satın aldığını, yurtdışında ikamet ettiğinden KDV iadesi alabilmek için davalıdan KDV iade formu istediğini, davalının kabul etmemesi nedeniyle Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurduğunu, heyetin talebinin kabulüne dair karar vermesine rağmen davalının kararın gereğini yerine getirmediğini ileri sürerek satılan malın iade alınarak ödediği bedelin alım satım tarihinden faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir.

Davalı uyuşmazlığın vergi hukuku ile ilgili olduğunu, davacının alım satım esnasında yurtdışında ikamet ettiğini bildirmediğini ve malı yurtdışına çıkarmadığını, kredi kartı ile taksitle satış yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece İ. Vergi Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra Kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınır mallan ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile bilgisayar satıcısı davalı şirket arasındaki ilişki 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Öte yandan vergi mahkemelerinin görevleri 2576 sayılı yasanın 6. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre tüketici ile satıcı arasındaki uyuşmazlık anılan mahkemelerin görev alanı dışındadır. Mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun hüküm tesisi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 04.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.