10 Kasım 2018 Cumartesi

Meydana gelen riziko nedeniyle sigortalısının zararını ödeyen ve sigortalısının haklarına halef olan davacı sigorta şirketinin tüketici olarak kabulü mümkün değildir



T.C. YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ E. 2007/4942 K. 2008/1840 T. 10.4.2008
ÖZÜ : Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın davalıların sorumlu olduğu Bilkent Real alışveriş merkezi otoparkında park halinde iken meydana gelen hırsızlık sonucunda hasarlandığını ve hasar bedelinin sigortalılarına ödendiğini açıklayarak, 4.425.26 YTL. tazminatın ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Somut uyuşmazlıkta, olay salt otopark hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bir hukuki ilişki olmadığı gibi, meydana gelen riziko nedeniyle sigortalısının zararını ödeyen ve sigortalısının haklarına halef olan davacı sigorta şirketinin tüketici olarak kabulü de mümkün değildir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığının kabulü gerekir. Bu nedenle, davaya bakmaya genel mahkemeler görevli olup, tüketici mahkemesi görevli değildir.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki rücaen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılardan T. İnşaat Sanayi A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın davalıların sorumlu olduğu Bilkent Real alışveriş merkezi otoparkında park halinde iken meydana gelen hırsızlık sonucunda hasarlandığını ve hasar bedelinin sigortalılarına ödendiğini açıklayarak, 4.425.26 YTL. tazminatın ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, husumet ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, talep halinde dosyanın Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılardan T. İnşaat Sanayi A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, Kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde “mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu nedenle, bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, olay salt otopark hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bir hukuki ilişki olmadığı gibi, meydana gelen riziko nedeniyle sigortalısının zararını ödeyen ve sigortalısının haklarına halef olan davacı sigorta şirketinin tüketici olarak kabulü de mümkün değildir. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığının kabulü gerekir. Bu nedenle, davaya bakmaya genel mahkemeler görevli olup, tüketici mahkemesi görevli değildir. Mahkemece, değinilen bu husus gözetilerek ve işin esasına girilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı T. İnşaat San.A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ila hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere geri verilmesine, 10.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.