10 Kasım 2018 Cumartesi

Site güvenlik hizmetinin ayıplı olmasından kaynaklı dava tüketici mahkemesinde görülür.


T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2010/1744 K. 2010/8139 T. 8.6.2010
ÖZÜ : Davacı, ikamet etmekte olduğu M. Koza Sitesi ile davalı şirket arasında güvenlik hizmet sözleşmesi bulunduğunu, davalı şirketin güvenlik hizmetini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle evinde bulunan değerli eşyalarının çalındığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, Sitenin Yönetim Kurulu üyeleri olan diğer davalıların da, davalı şirketle birlikte hırsızlık olayından sorumlu olduğunu ileri sürerek, 49.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Somut uyuşmazlıkta davacının ikamet etmekte olduğu Site Yönetimi ile davalı şirket arasında, güvenlik hizmetinden kaynaklanan bir sözleşmenin bulunduğu, bu nedenle de taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın Ş. Güv. Ltd. Şti yönünden kısmen kabulüne kısmen reddine diğer davalılar yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı Ş. özel Güv. Ltd. Şti avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, ikamet etmekte olduğu M. Koza Sitesi ile davalı şirket arasında güvenlik hizmet sözleşmesi bulunduğunu, davalı şirketin güvenlik hizmetini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle evinde bulunan değerli eşyalarının çalındığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, Sitenin Yönetim Kurulu üyeleri olan diğer davalıların da, davalı şirketle birlikte hırsızlık olayından sorumlu olduğunu ileri sürerek, 49.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davalı şirket hakkındaki davanın kabulüne, diğer davalılar hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan şirket tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun 1.maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş; yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir. Somut uyuşmazlıkta davacının ikamet etmekte olduğu Site Yönetimi ile davalı şirket arasında, güvenlik hizmetinden kaynaklanan bir sözleşmenin bulunduğu, bu nedenle de taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasa’nın 23. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya da Tüketici Mahkemesi görevlidir. Birlikte davalı gösterilenler hakkında da özel yetkili mahkeme görevli olduğundan, davacı ile diğer davalılar arasındaki davanın 4077 sayılı Yasa kapsamı dışında bulunması da, bu sonuca etkili değildir. O halde davada tüketici mahkemesi görevli olduğuna ve Ankara’da ayrı bir tüketici mahkemesi bulunduğuna göre mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün, 1 no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2 nolu bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 08.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.