T.C. YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ E. 2004/9605 K. 2004/8161 T. 13.9.2004
ÖZÜ : Davacı
vekili dilekçesinde, telefon borcunun tahsili amacı ile abone olan davalı
aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu
beyan ederek, itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına karar verilmesini talep
ve dava etmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı
yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu
anlaşılmaktadır.
DAVA ve KARAR : Dava
dilekçesinde 257.429.000.- liralık takibe vaki itirazın iptali ile %40 inkar
tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili
istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi cihetine gidilmiş,
hüküm taraflar tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin
süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği
düşünüldü:
Davacı vekili
dilekçesinde, telefon borcunun tahsili amacı ile abone olan davalı aleyhine
icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan
ederek, itirazın iptali ile %40 inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve
dava etmiştir.
Mahkemece, davanın
kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, işlemiş
faiz ve gecikme bedeline faiz işlememek koşulu ile itirazın iptaline asıl
alacak üzerinden inkar tazminatına karar verilmiş; hüküm davacı tarafından
temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile
değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.
maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu
kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında
tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar”
hükmüne yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin
4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı
içerisinde taraftar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin
olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı
yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu
anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın
23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici
mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
Görevle ilgili
düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi
yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda
kazanılmış hak söz konusu olmaz.
4077 sayılı Kanunun 2.
ve 3. maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanunun uygulanması
gerekmektedir. Aynı yasanın 23. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde
Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi
gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olması usul ve
yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda
açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi
isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün
BOZULMASINA, ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına,
13.9.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.