10 Kasım 2018 Cumartesi
Tüketici satıcıya karşı menfi tespit davasını tüketici mahkemesinde açmalıdır.
T.C.YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2008/15434 K. 2009/5936 T. 30.4.2009
ÖZÜ : Davacı, davalı banka ile Elektron Mavi Kart kredi Sözleşmesi imzaladığını, bu karttan muhtelif kereler para çektiğini ve ödemeler yaptığı halde davalı bankanın fahiş oranda faiz uygulayarak ve borcuda fazla hesaplayarak takibe geçtiğini bildirerek öncelikle başvurusunun değerlendirilerek borcun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık davacı tüketici tarafından açılan menfi tespit davası niteliğinde olup 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu kapsamında değildir. Tüketici mahkemesinde davanın görülmesi gerekir. Genel Mahkemelerin görevli olmadığı göz önüne alınmalıdır.
DAVA ve KARAR : Davacı, davalı banka ile 10.12.1999 tarihinde Elektron Mavi Kart kredi Sözleşmesi imzaladığını, bu karttan muhtelif kereler para çektiğini ve ödemeler yaptığı halde davalı bankanın fahiş oranda faiz uygulayarak ve borcuda fazla hesaplayarak takibe geçtiğini bildirerek öncelikle 4822 sayılı kanun kapsamında başvurusunun değerlendirilerek borcun tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece davanın reddine ilişkin karar davacı tarafın temyizi üzerine dairece yapılan temyiz incelemesi sonucu 08.12.2005 tarihli ve 2005/11958-18163 esas ve karar numaralı bozma ilamı ile 4077 sayılı kanunun 10. ve 10/A maddesi kapsamında olan dava konusu kredi sözleşmesi nedeniyle aynı yasanın 23/1. maddesi hükmü uyarınca bu tür kredi sözleşmeleri nedeniyle ortaya çıkacak uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görülmesinin gerektiği belirtilerek görev yönünden kararın bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğunun belirtilmesine rağmen sonradan yürürlüğe giren 5464 sayılı kanun hükümlerine göre bu tür uyuşmazlıklarda genel mahkemenin görevli olduğundan bahisle davaya genel mahkeme olarak bakarak davacının 4822 sayılı kanun kapsamında başvurusu olmaması da gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kredi kartı sözleşmesinin 4077 sayılı kanunun 10.ve 10/A maddesi kapsamında kaldığı ve bu tür sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklara tüketici mahkemesinin bakacağı bozma ilamında açıkça belirtilmiş ve mahkemece de bozmaya uyulmuştur. Sonradan yürürlüğe giren 5464 sayılı kanuna göre kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamillerine karşı açılan davalarda genel mahkemelerin görevli olduğu belirtilmiş ise de dava konusu uyuşmazlık davacı tüketici tarafından açılan menfi tespit davası niteliğinde olup 5464 sayılı kanun kapsamındaki görevle ilgili düzenleme kapsamında değildir. Açıklanan nedenle mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi olmadığı takdirde davaya tüketici mahkemesi olarak bakılması, aksi halde görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, 2.bentte gösterilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 30.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.