10 Kasım 2018 Cumartesi
Vedia sözleşmeleri tüketici hukukuna tabi değildir.
T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2010/6607 K. 2010/13905 T. 25.10.2010
ÖZÜ : Taraflar arasındaki uyuşmazlık vedia sözleşmesinden kaynaklandığı, için, Tüketici Mahkemesinde davanın görülmesi olanaklı değildir. Şu halde bu davaya bakmaya, genel mahkemeler görevlidir.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalıya ait otoparka 13.08.2005 tarihinde aracını teslim ettiğini, teslim fişi aldığını, aracını geri almak için 14.08.2005 tarihinde gece saat 23.30 civarında otoparka geldiğinde aracının yerinde olmadığını gördüğünü, yaptığı araştırmada aracında hırsızlık olması nedeniyle karakolda olduğunu öğrendiğini, karakolda aracında yaptığı kontrolde bir kısım eşyalarının çalındığını tespit ettiğini, davalının vedia borcunu gereği gibi yerine getirmediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2.000.-TL. maddi ve 1.000.-TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul üne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı, davalının işlettiği otoparka bıraktığı aracında yapılan hırsızlık nedeniyle zarar uğradığını belirterek tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK.nun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun birinci maddesinde belirtilen amaçlar ile mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder, satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık vedia sözleşmesinden kaynaklandığı, için, Tüketici Mahkemesinde davanın görülmesi olanaklı değildir. Şu halde bu davaya bakmaya, genel mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Öyle olunca mahkemece değeri itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esasa girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2- Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 25.00.-TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.