11 Kasım 2018 Pazar

TÜKETİCİ HUKUKUNDA HAKSIZ ŞARTLARA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI



Tüketici sözleşmelerinde kurumca kararlaştırılan yüksek faiz oranı haksız şarttır.

T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2008/3546 K. 2008/10759 T. 18.9.2008

•ÖZÜ : Cari sözleşmenin de içinde yer alan taksitli satış sözleşmesinde kararlaştırılan taksitlerin ödenmemesi durumunda yüksek oranda faiz, tazminat ve vekalet ücretine konu olacak bir sözleşme hükmü, tüketiciyle müzakere edilmediği için geçersiz kılınabilir.

DAVA ve KARAR : Davacı, dava dışı Salim ile imzalanan cari hesap sözleşmesi başlıklı sözleşme gereğince davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, yapılan alışveriş bedellerinin ödenmediğini, başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, borcun tamamının ödendiğini, kefalet miktarını 1.000,00.- YTL’ye indirdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davalının savunmasını ispatlayamadığı, yapılan alışveriş bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.753,22.- YTL asıl alacak ve 688,30.-YTL tazminat olmak üzere toplam 3.441,52.-YTL için İtirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden aylık % 12 faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve “Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlarınmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/ A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen “tüketici sözleşmeleri en az on iki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir … ” hükmü, yine 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31. maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde “satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır” hükmü getirilmiştir.

Taraflar arasındaki 16.08.2002 tarihli sözleşmenin özel şartlar başlıklı 6. maddesinin E bendinde; “borç taksitlerinin vadesinde ödenmemesi halinde, aylık % 10 faiz hesaplanmasını ve borç yekununa eklenerek icraya konmasını, icra takibinde % 10 avukatlık ücreti ile yargı giderleri ve icra masraflarını ayrıca borcun % 25’i tutarında maktu tazminat ödemeyi müştereken ve müteselsilen ödemeyi kabul ve taahhüt ederler” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, 18.08.2002 tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşmenin davacı satıcı tarafından matbu, standart olarak hazırlanıp boş olan kısımların rakam, isim ve adresler yazılarak doldurulduğu, sözleşmenin on iki punto koyu siyah harflerle düzenlenmediği görülmektedir. Davacı, tüketici aleyhine olan ve tüketiciyi tazminat ve fahiş faiz borcu külfeti altına sokan sözleşme hükmünün tüketici ile ayrıca müzakere edilerek kararlaştırıldığını iddia ve ispat edememiştir. Böyle olunca sözleşmedeki % 25 oranında tazminat ve aylık % 10 faiz alınacağına dair hükmün açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğu kabul edilmelidir. Dolayısıyla davacının bu sözleşme hükmüne dayalı olarak tazminat ve aylık % 10 faiz istemesi olanaklı olmadığı gibi mahkemece asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık % 12 faiz işletilmesi de doğru bulunmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan hususların göz ardı edilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 18.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.