Tüketicinin ayıp durumunda seçimlik hakları ayıbın giderilmesi ve telafi edilmesine yöneliktir. Ancak tüketici ayıplı maldaki veya hizmetteki ayıptan ayrıca zarar görmüş te olabilir. Tüketicinin ayıptan zararı maddi(ekonomik) olabileceği gibi, manevi yani ruhen de olabilir. Örneğin; hava yastıkları arızalı olan sıfır bir aracın kazaya karışmasında tüketici hava yastıklarının açılmaması sebebiyle yaralanmış olabilir veya bir özel hastanede doktorun kusuru nedeniyle, hasta hayati bir organını kaybetmiş olabilir. Birinci örnekte; satıcının zarardan sorumluluğu ayıplı maldan dolayı sorumluluk, ikinci örnekte ise; hastanenin zarardan sorumluluğu ayıplı hizmetten kaynaklı sorumluluktur. Her iki örnekte de; tüketicinin zarara uğradığı açıktır. Bu durumda tüketiciye sadece bedel iadesi yapılsa bile, tüketicinin zararı devam edecektir.İşte bu noktada ayıplı mal veya hizmetten zarar gören tüketicilerin dört seçimlik hak dışında bir başka hakları da gündeme gelecektir: Tazminat hakkı.
MADDİ TAZMİNAT
Tüketici uğradığı zarara karşılık satıcıya veya sorumluya ekonomik zararından dolayı maddi tazminat davası açabilir. Bu ekonomik zarar; müspet zarar olabileceği gibi ,menfi zarar da olabilir. Örneğin; doktor hatasından dolayı bir organını kaydeden hasta bu sebeple başka bir özel hastanede tedavi olmuş olabilir. Buradaki hastanın tedavi masrafları müspet maddi zararlar ; yani tüketicinin doğrudan cebinden çıkan ekonomik kayba uğradığı zararlardır. Bu müspet zarara mala ödenen para dahil değildir. Çünkü tüketici malın değerinden kaynaklı maddi zararını direk olarak seçimlik hakkını kullanarak zaten giderecektir. Ancak buradaki zarar malın değeri dışında kalan; tüketicinin uğradığı diğer maddi zararlardır. Burada hasta tedavi olduğu süre boyunca çalışamamış, işe gidememişse; maaşını alamamış veya herhangi bir kazanç sağlayamamıştır. Yani ileride gelecek bir paradan mahrum olmuştur ki; bu durumda tüketicinin menfi zararı bulunmaktadır. İşte bu iki durumda da tüketici satıcıya veya sorumluya MADDİ TAZMİNAT DAVASI açma hakkına sahiptir.
MANEVİ TAZMİNAT
Örnek olayda tüketicinin vücut bütünlüğünün bozulması sonucu üzüleceği ve psikolojik olarak çöküntüye gireceği de açıktır. İşte tüketici manevi üzüntüsünden dolayı da satıcıya veya sorumluya MANEVİ TAZMİNAT DAVASI açma hakkına sahiptir.
Tüketicinin satıcı veya sağlayıcıya tazminat davası açabilmesi için örnekteki gibi önemli olayların olmasına gerek yoktur. Önemli olan tüketicinin ayıptan dolayı bir zarara uğramış olmasıdır. Bir havayolu şirketine ait uçağın rötar yapması sonucu önemli bir iş toplantısına geç kalan bir iş adamı da kaçırdığı toplantı nedeniyle maddi kayıp yaşamış olabilir. Aynı şekilde yemeğinden böcek çıkan bir tüketicinin de manevi zarara uğradığı kabul edilmelidir.
Açılacak maddi ve manevi tazminat miktarı ortaya çıkan zarara göre belirlenir. Tüketici ne kadar zarara uğramışsa tazminat miktarını da buna göre belirlenmelidir. Tüketicini uğradığı maddi zarar genelde kesin olur ve belgelendirilebilir. Bu açıdan maddi zararı tespit etmek kolaydır. Ancak tüketicinin uğradığı manevi zararın miktarını net olarak tespit etmek ve bunu belgelendirmek bu kadar kolay olmayabilir. Tüketicinin fazla taleplerinde keybedeceği kısım için satıcının/sağlayıcının avukatlık masraflarını karşılayacağı unutulmamalıdır. Bu açıdan bir hukukçudan yardım almak her zaman tüketicilerin lehine olacaktır. Ayıplı mal veya hizmetten kaynaklı tazminat davalarında hakim somut delilleri değerlendirecek ve vicdani kanaatine göre karar verecektir. Genelde uygulamada bu durumlarda bilirkişi yoluna başvurulmakta ve zararı bilirkişi tespit etmektedir.
Tüketici hakem heyetlerinin tazminat taleplerine bakamayacağı algısı yanlıştır. Miktar yönünden tüketici hakem heyetinin görevine giriyorsa tüketici hakem heyetleri tüketiciye tazminat ödenmesine karar vereceklerdir.
TAZMİNAT DAVALARINDA SATICININ SORUMLULUĞU
Ayıplı mal veya hizmetten kaynaklı tazminat davalarında; satıcının illaki kusurlu olması gerekmez. Örneğin; deprem bölgesinde müteahhit az malzeme kullanmış ve yaptığı ev yıkılmışsa burada müteahhit kusurludur. Ancak aldığınız ayıplı bir araçta; satıcı firmanın kusuru olmayabilir. O sadece aracın satışını yapar ve üretimini yapmayabilir. Bu durumda da ayıpta herhangi bir kusuru olup olmadığına bakılmaksızın satıcı firmada tüketicinin uğradığı zarardan sorumludur. Tüketici hukukundaki kusuru borçlar kanundaki kusurdan daha geniş anlamak gerekir. Satıcının eylemi ile tüketicinin uğradığı zarar arasında sıkı sıkıya bir nedensellik bağı aranmaz. Burada önemli olan; söz konusu malın veya hizmetin ayıplı olmasıdır. Bu ayıpta sağlayıcının veya satıcının bir kusuru olması şart değildir. Mal ayıplı ise ;ortaya çıkan zarardan satıcı sorumludur.
Özellikle alışveriş merkezleri , mağazalar ve ücretli otoparklar tüketicinin orada olması sebebiyle uğradığı zararlardan sorumludurlar. Örneğin; alışveriş merkezi içinde oluşan hırsızlıktan alışveriş merkezi sorumlu olacaktır. Çünkü; alışveriş merkezleri tüketicinin güvenliğini sağlamak zorundadır. Bu sebeple; bu firmaların “mağazamızda çalınan eşyalarınızdan müessesemiz sorumlu değildir “ yazması firmayı herhangi bir sorumluluktan kurtarmadığı gibi herhangi bir hüküm de ifade etmeyecektir. Sonuçta tüketici o alışveriş merkezinde olduğu için bir zarara uğramıştır. Aynı şekilde otoparka bırakılan araca hırsız girmesi durumunda da otopark bu zarardan sorumludur. Çünkü ; müvekkil aracını otopark görevlisine emanet etmiş durumdadır. Otopark çalışanları kendisine emanet edilen aracın güvenliğini sağlamak zorundadır.
SATICIYA/SAĞLAYICIYA TAZMİNAT AÇILABİLECEK DURUMLARA ÖRNEKLER
Satın alınan içecekten ölü böcek çıkması
Araç hava yastıklarının arızalı olması , kazada açılmaması ve tüketicinin bu sebeple yaralanması
Satın alınan tatilin ayıplı olması nedeniyle tatil yapılamaması
Lazer epilasyon sonucu ciltte yanıklar oluşması
Vücuda yapılan bir dövme sonucu enfeksiyon kapılması
Uçağın rötar yapması sebebiyle iş görüşmesinin kaçırılması
Düğünde yapılan kamera kayıt ve fotoğraf çekiminin kötü olması
Kuaförün tüketicinin saçlarını yakması veya saçlarına zarar vermesi
Konser organizasyonunda tüketicinin yaralanması
Düğün organizasyonun anlaşıldığı şartlarda yapılmaması
Tüketicinin alışveriş yaptığı sırada mağaza içinde yerlerin ıslak olması sebebiyle düşüp yaralanması
Ücretli otoparka bırakılan araca hırsız girmesi gibi durumlarda tüketiciler satıcı veya sağlayıcılara karşı tazminat davası açma hakkına sahiptirler.
BU KONU HAKKINDAKİ MAHKEME KARARLARINA; BLOĞUN İKİNCİ KISMINDA DÜZENLENEN MANEVİ TAZMİNAT DAVALARINA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI KISMINDAN ULAŞABİLİRSİNİZ.