T.C.
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2005/9940 K. 2005/16825 T. 14.11.2005
ÖZÜ : Taraflar
arasında uyuşmazlık konusu olmayan ödeme belgelerine göre davacının paket tur
kapsamında 1860 doları davalı şirkete ödediği, davalının da davacıdan aldığı
paradan kesinti yaparak dava dışı A. T. isimli şirkete bu parayı ödediği
anlaşılmaktadır. Davalı her ne kadar acenta olmadığını savunmuş ise de
davacıdan bu parayı dava dışı 3. şahıs olan A. T. adına alması ve aldığı parayı
kesinti yaparak bu şirkete aktardığı gözetildiğinde davalı şirketin acente
olduğunun kabulü zorunludur. Davalı şirket acente sıfatıyla hareket ettiği
içinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında
bulunduğunda kuşku bulunmamalıdır.
DAVA ve KARAR : Taraflar
arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün
süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği
konuşulup düşünüldü:
Davacı, dava dışı A.
T. isimli firma tarafından gazetelere verilen ilanda yer alan adrese gittiğinde
kendisini davalı şirketin elemanı olarak tanıtan şahısla görüştüğünü, bu şahsın
A. T. isimli firma adına işlem yapmaya yetkili olduğunu bildirdiğini, paket tur
için davalı şirkete 1862 dolar ödediğini, ancak A. T. isimli firmanın parayı
turu düzenleyen S. S. Tur isimli şirkete ödememesi nedeniyle geziye kabul
edilmediğini, davalı şirketin aldığı parayı geri ödemediği gibi icra takibine
de itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptalini
istemiştir.
Davalı, davacı ve eşi
ile diğer arkadaşlarının rezervasyonlarını yaptığını, davacıdan tahsil edilen
paradan komisyon kesintisi yaparak bakiyesini A.T. isimli firmaya ödediklerini,
kendileri ile A. T. arasında sadece komisyon ilişkisi bulunduğunu, parayı alan
A. T.’in parayı turu düzenleyen S. S. Tur isimli şirkete ödemediğini,
kendilerinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, turu
düzenleyenin dava dışı A. T. isimli şirket olduğu, davacı ile davalı arasında
4822 sayılı yasanın 6/c maddesi uyarınca paket tur sözleşmesi bulunmadığı,
davalının turu düzenleyen sehayat acentası olmadığı için olayda 4822 sayılı
yasanın uygulanamayacağı, bu itibarla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi
olmayıp genel mahkeme olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden
reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
13.6.2003 tarih ve
15137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Paket Tur sözleşmeleri Uygulama Usul
ve Esasları Hakkında Yönetmelik”in 4/c maddesinde seyahat acentesi “kar
amacıyla turistlere ulaştırma, konaklama, gezi, spor ve eğlence imkanları
sağlayan, onlara turizmle ilgili bilgiler veren, bu konuya ilişkin tüm
hizmetleri gören ticari kuruluşlar” olarak tanımlanmıştır. Taraflar arasında
uyuşmazlık konusu olmayan ödeme belgelerine göre davacının paket tur kapsamında
1860 doları davalı şirkete ödediği, davalının da davacıdan aldığı paradan
kesinti yaparak dava dışı Accort Travel isimli şirkete bu parayı ödediği
anlaşılmaktadır. Davalı her ne kadar acenta olmadığını savunmuş ise de
davacıdan bu parayı dava dışı 3. şahıs olan Accort Travel adına alması ve
aldığı parayı kesinti yaparak bu şirkete aktardığı gözetildiğinde davalı
şirketin acenta olduğunun kabulü zorunludur. Davalı şirket acenta sıfatıyla
hareket ettiği içinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa
kapsamında bulunduğunda kuşku bulunmamalıdır. Hal böyle olunca da davaya
Tüketici Mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı
edilerek yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan
nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 14.11.2005 gününde
oybirliğiyle karar verildi.