10 Kasım 2018 Cumartesi

Pakettur acentesine açılacak davalar tüketici mahkemesinde görülür.



T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2005/9940 K. 2005/16825 T. 14.11.2005
ÖZÜ : Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan ödeme belgelerine göre davacının paket tur kapsamında 1860 doları davalı şirkete ödediği, davalının da davacıdan aldığı paradan kesinti yaparak dava dışı A. T. isimli şirkete bu parayı ödediği anlaşılmaktadır. Davalı her ne kadar acenta olmadığını savunmuş ise de davacıdan bu parayı dava dışı 3. şahıs olan A. T. adına alması ve aldığı parayı kesinti yaparak bu şirkete aktardığı gözetildiğinde davalı şirketin acente olduğunun kabulü zorunludur. Davalı şirket acente sıfatıyla hareket ettiği içinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında bulunduğunda kuşku bulunmamalıdır.
DAVA ve KARAR : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, dava dışı A. T. isimli firma tarafından gazetelere verilen ilanda yer alan adrese gittiğinde kendisini davalı şirketin elemanı olarak tanıtan şahısla görüştüğünü, bu şahsın A. T. isimli firma adına işlem yapmaya yetkili olduğunu bildirdiğini, paket tur için davalı şirkete 1862 dolar ödediğini, ancak A. T. isimli firmanın parayı turu düzenleyen S. S. Tur isimli şirkete ödememesi nedeniyle geziye kabul edilmediğini, davalı şirketin aldığı parayı geri ödemediği gibi icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, davacı ve eşi ile diğer arkadaşlarının rezervasyonlarını yaptığını, davacıdan tahsil edilen paradan komisyon kesintisi yaparak bakiyesini A.T. isimli firmaya ödediklerini, kendileri ile A. T. arasında sadece komisyon ilişkisi bulunduğunu, parayı alan A. T.’in parayı turu düzenleyen S. S. Tur isimli şirkete ödemediğini, kendilerinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, turu düzenleyenin dava dışı A. T. isimli şirket olduğu, davacı ile davalı arasında 4822 sayılı yasanın 6/c maddesi uyarınca paket tur sözleşmesi bulunmadığı, davalının turu düzenleyen sehayat acentası olmadığı için olayda 4822 sayılı yasanın uygulanamayacağı, bu itibarla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olmayıp genel mahkeme olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
13.6.2003 tarih ve 15137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Paket Tur sözleşmeleri Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik”in 4/c maddesinde seyahat acentesi “kar amacıyla turistlere ulaştırma, konaklama, gezi, spor ve eğlence imkanları sağlayan, onlara turizmle ilgili bilgiler veren, bu konuya ilişkin tüm hizmetleri gören ticari kuruluşlar” olarak tanımlanmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan ödeme belgelerine göre davacının paket tur kapsamında 1860 doları davalı şirkete ödediği, davalının da davacıdan aldığı paradan kesinti yaparak dava dışı Accort Travel isimli şirkete bu parayı ödediği anlaşılmaktadır. Davalı her ne kadar acenta olmadığını savunmuş ise de davacıdan bu parayı dava dışı 3. şahıs olan Accort Travel adına alması ve aldığı parayı kesinti yaparak bu şirkete aktardığı gözetildiğinde davalı şirketin acenta olduğunun kabulü zorunludur. Davalı şirket acenta sıfatıyla hareket ettiği içinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında bulunduğunda kuşku bulunmamalıdır. Hal böyle olunca da davaya Tüketici Mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 14.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.